Kimpur olarak, sürdürülebilirlikte şeffaflık ve hesap verebilirlik anlayışımızı bir adım daha ileri taşıyarak Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) ile uyumlu ilk sürdürülebilirlik raporumuzu yayımladık.
Poliüretan sektörünün öncü firmalarından biri olarak, TSRS’nin zorunlu hale geldiği ilk yılda bu standartlarla uyumlu raporumuzla sektöre örnek bir uygulama sunduk. 2020 yılından bu yana sürdürülebilirlik performansımızı düzenli olarak raporlarken, son üç yıldır entegre raporlama formatında şeffaflığı esas aldık. Bu yıl ise TSRS kriterleriyle tam uyumlu ilk raporumuzu kamuoyu ile paylaşıyor olmanın gururunu yaşıyoruz.
Amacımız, yasal düzenlemelere uyumu sağlamakla birlikte tüm paydaşlarımızla şeffaf bir iletişim yürütmek ve iklim değişikliğiyle mücadelede artan beklentilere yanıt vermek. Bu doğrultuda hazırladığımız rapor; stratejimizi, iklim risklerine yönelik farkındalığımızı, bu risklere karşı aldığımız önlemleri ve gelecek odaklı aksiyon planlarımızı kapsamlı biçimde ortaya koyuyor.
Rapor kapsamında, SASB standartları ve sektör trendlerini baz alarak dört temel iklim riskini önceliklendirdik. Bu riskleri IPCC’nin 5. ve 6. Değerlendirme Raporları’ndaki RCP senaryolarını (RCP 2.6, 4.5 ve 8.5) kullanarak analiz ettik. Avrupa Birliği’nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) kapsamında devreye giren karbon vergilerinin ihracat stratejimizi ve maliyet yapımızı doğrudan etkileme ihtimalini önemli bir geçiş riski olarak ele aldık. Enerji tüketimimizin fosil yakıt odaklı yapısını maliyetlerde dalgalanmalara yol açabilecek kırılganlık alanı olarak gördük. Uzak Doğu limanlarını etkileyebilecek aşırı hava olaylarının tedarik zincirimizde lojistik gecikmelere sebep olabileceğini değerlendirdik. Ayrıca, artan üretim hacmine bağlı olarak tehlikeli atık miktarındaki yükselişi çevresel uyumluluk ve atık yönetimi açısından kritik bir risk olarak belirledik. Bu dört temel risk için geleceğe yönelik senaryo analizleri hazırladık.
Stratejik öneme sahip bu riskler için yaptığımız finansal etki analizlerinde ise operasyonel sürekliliğimizi ya da mali yapımızı tehdit edecek bir seviyeye ulaşmadığını gördük.
Kimpur ailesi olarak biz, iklim değişikliğinin etkilerinin giderek derinleştiği bu dönemde yalnızca kendi şirketimiz için değil, sektörümüzün tamamı için yol gösterici bir sürdürülebilirlik yaklaşımı geliştirmeye çalışıyoruz. TSRS uyumlu raporumuz, iklim kaynaklı riskleri nasıl analiz ettiğimizi ve bu risklere karşı nasıl bir dirençlilik stratejisi oluşturduğumuzu şeffaf biçimde ortaya koyuyor. Raporumuzun, tüm paydaşlarımıza rehberlik edecek ve iklim risklerine karşı ortak bir bilinç yaratacak önemli bir kaynak olacağına inanıyoruz.
Yakın zamanda GRI standartları doğrultusunda hazırladığımız Entegre Raporumuzu da kamuoyu ile paylaşacağız. Böylece, hem ulusal regülasyonlara hem de uluslararası raporlama standartlarına aynı anda yanıt veren bütünsel bir sürdürülebilirlik iletişimini hayata geçirmiş olacağız.
TSRS uyumlu sürdürülebilirlik raporumuza ulaşmak için tıklayın.